Türk toplumu aile kurumuna yüksek önem atfetmektedir. Anayasamızın 41. Maddesi de devletin de ailenin huzur ve refahı için özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak gerekli tedbirlerin alınacağından bahseder. Görüleceği üzere hukuksal açıdan da baktığımızda da Anayasamızda yer aldığı üzere aile kurumuna yüksek önem atfedilmektedir. Bu nedenle evlilik birliğini sona erdiren boşanma kararını vermeden önce hakim, birden çok şartın oluşup oluşmadığına bakmak durumundadır.
Hukukumuzda anlaşmalı boşanma davalarında, kısmen irade ilkesi, kısmen de evlilik birliğinin sarsılması ilkesi kabul edilmiştir. İlke olarak yine boşanma için hakim kararı gereklidir. Evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş ise ve eşlerin birlikte başvurması yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekir. Bu halde tek celsede açılmış olan anlaşmalı boşanma davası sonucunda boşanma gerçekleştirilebilir.
Uygulamada, bulunulan ildeki adliyelerdeki yoğunluğa bağlı olarak 1-2 hafta içinde tamamlandığı görülmektedir. Avukat aracılığıyla bu sürenin daha da kısalması mümkündür. Anlaşmalı boşanma süreci genellikle daha hızlı ve daha az maliyetlidir, çünkü taraflar arasında anlaşmazlık olmadığı için uzun süren yargılama sürecine gerek kalmaz.
Yazı içeriği
1. Anlaşmalı Boşanma Nedir ?
2. Anlaşmanın Boşanmanın Şartları Nelerdir ?
2.1. Evlilik En az 1 Yıl Sürmüş Olmalıdır
2.2. Eşler Birlikte Mahkemeye Başvurmalıdır ya da Diğer Eş Açılan Davayı Kabul Etmelidir
2.3. Hakim Tarafları Mahkeme Salonunda Mutlaka Dinlemelidir
2.4. Hakim, Tarafların İradelerini ve Boşanma Protokolünü Uygun Bulmalıdır
3. Hakim Boşanma Protokolünde Değişiklik Yapabilir ?
4. Boşanma Protokolü Nedir?
5. Sahip Olunan Malların Paylaşımı
6. Anlaşmalı Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Eşlerden Birinin Vazgeçmesi Halinde Ne Olur ?
7. Anlaşmalı Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır ?
1. Anlaşmalı Boşanma Nedir ?
Anlaşmalı boşanma, tarafların evlilik birliğini sona erdirmek amacıyla, boşanma şartları konusunda anlaşmaları durumunda başvurabilecekleri bir boşanma yöntemidir. Bu yöntemde taraflar, boşanma protokolü adı verilen bir belge ile boşanma hususlarındaki kararlarını yazılı olarak beyan ederler. Anlaşmalı boşanma süreci genellikle daha hızlı ve daha az maliyetlidir, çünkü taraflar arasında anlaşmazlık olmadığı için uzun süren yargılama sürecine gerek kalmaz. Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu madde 166/3 de düzenlenmiştir.
“Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”
2. Anlaşmanın Boşanmanın Şartları Nelerdir ?
Boşanma kararını veren çiftlerin şu 4 şartı sağlamış olması gerekir. İlki evlilik süresinin üzerinden en az 1 yıl geçmiş olması gereklidir. İkincisi, eşlerin birlikte boşanma ve diğer hususlarda mahkemeye başvurması ya da diğer eşin davayı kabul etmesi beklenir. Hakim, duruşmada bizzat tarafları dinlemelidir. Ve son olarak, anlaşmalı olarak boşanmak isteyen eşlerin boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda da anlaşmış olmaları ve buna ilişkin düzenlemeyi hâkimin onayına sunmaları gerekir.
2.1. Evlilik En az 1 yıl sürmüş olmalıdır
Boşanma kararı verilebilmesi için ilk koşul ; evlilik birliğinin en az bir yıl sürmesidir. Aksi taktirde hakim diğer şartları incelemeksizin boşanma davasını reddedecektir. Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme kurumu, tarafların olumlu sözlü cevaplarının verildiği anda kurulmuş olur. Davanın kabul edilebilmesi için işte bu tarihten, yani resmi nikah tarihinden itibaren bir yıllık evlilik süresinin dava tarihinde dolmuş olması gerekir. İmam nikahlı geçirilen dönem bu süre içerisinde yer almaz. Dava tarihinden sonra bir yıllık sürenin dolmuş olması halinde, anlaşmalı boşanma kararı verilemez.
Eşlerin bu süreyi mutlaka birlikte geçirmiş olup olmamasının bir önemi yoktur. Ortak yaşamın sürmüş olması veya olmamasının anlaşmalı boşanma davasına etkisi yoktur.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Esas : 2017/2643
Karar : 2019/484
Karar Tarihi :18.04.2019
Uygulamada anlaşmalı boşanma adı verilen ve yukarıya alıntılanan fıkra uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için ilk koşul; evlilik birliğinin en az bir yıl sürmesidir. Aksi takdirde hâkim diğer şartları incelemeden boşanma davasını reddetmelidir.
2.2. Eşler Birlikte Mahkemeye Başvurmalıdır ya da Diğer Eş Açılan Davayı Kabul Etmelidir.
Eşlerin birlikte başvurması ile evlilik birliğinin temelinde sarsıldığı kabul edilir. Anlaşmalı boşanma için eşlerin birlikte başvurmaları zorunlu değildir. Eşlerden birinin TMK 166/3 hükmüne göre açılmış bir davasının bulunması koşuluyla diğer eş bu davayı kabul ederek anlaşmalı boşanma gerçekleştirilebilir. Uygulamada, daha sık karşılaşılan yöntem budur.
2.3. Hakim, Tarafları Mahkeme Salonunda Mutlaka Dinlemelidir
Aile mahkemesi hakimi hem davcıyı hem de davlıyı bizzat dinlemeden anlaşmalı boşanma kararı veremez. Burada önemli olan tarafların boşanma iradelerini aynı anda ve duruşmada hakime beyan etmesidir. Burada amaç, boşanma kararını baskı yada öfke ile alan tarafların iradelerinin tam olarak anlaşılmaya çalışılacak olmasıdır. Talimatla, ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla yapılan dinleme geçerli olmayacaktır. Aynı zamanda, vekilin ya da vasinin de beyanı esas alınarak anlaşmalı boşanma kararı verilmesine olanak bulunmamaktadır.
2. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2021/7601
Karar : 2021/6759
Karar Tarihi :04.10.2021
....davacı ve davalı asıl tarafından imzalanmış anlaşma protokolü olmadan ve davacı erkek duruşmada hazır olup mahkeme hakimince bizzat dinlenilmeden Türk Medeni Kanunu`nun 166/3. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2.4. Hakim, Tarafların İradelerini ve Boşanma Protokolünü Uygun Bulmalıdır
Anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için eşler arasında anlaşma sağlanmalıdır. Taraflar boşanmalarının mali sonuçlarının ne olacağını hakime açıklamak durumundadır. Mali sonuçlar ile kastedilen, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasıdır. Aynı zamanda taraflar çocukların durumunu da hakime açıklamak zorundadır. Çocukların durumu ile kastedilen velayet, kişisel ilişki kurulması ve iştirak nafakasıdır. Hakim protokolün içeriğinde göre bir değerlendirmede bulunur ve uygun bulması gerekir.
Anlaşmalı boşanma davasında tarafların yazılı bir protokol düzenlemeleri şart değildir. Taraflar anlaştıkları hususları sözlü olarak da açıklayabilirler. Ancak sözlü anlaşmanın duruşma zaptına geçirilmesi ve taraflarca imzalanması gerekir.
2. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2015/4021
Karar : 2015/12298
Karar Tarihi :10.06.2015
Dava, erkek tarafından "anlaşmalı boşanma" talebiyle açılmış, üzerinde anlaşmaya varılan protokol hükümleri davalı kadın tarafından da imzalanmıştır. Ancak davalı (kadın) ön inceleme duruşmasına gelip, boşanmayı kabul beyanında bulunmuş ise de protokol hükümlerine ek olarak kendisi için tedbir yoksulluk, velayeti kendisine bırakılacağı kararlaştırılan müşterek çocuklar içinde tedbir iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Duruşmada taraflar "nafakalar" hususunda anlaşamadıklarına göre, dava anlaşmalı boşanma olmaktan çıkmış, kendiliğinden çekişmeli boşanmaya dönüşmüştür. Bu bağlamda Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi şartları oluşmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece yanılgıya düşülerek yazılı şekilde tarafların anlaşmalı boşanma hükümleri doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
3. Hakim Boşanma Protokolünde Değişiklik Yapabilir
Anlaşmalı boşanma davasında hakim tarafların ve çocukların yararlarını dikkate alarak taraflarca sunulan düzenlemede gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Ancak değişikliği neden kabul etmediğini açıklayarak taraflara yeni bir teklif götürmelidir. Değişiklik gerekçelerini taraflara açıklatan hakim, aynı zamanda eşlerden de görüş alır. Değişiklik eşler tarafından uygun görülürse anlaşmalı boşanma kararı verilir.
2. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2016/2475
Karar : 2017/7811
Karar Tarihi :20.06.2017
Taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında, velayeti anlaşma uyarınca anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında taraflarca düzenlenen kişisel ilişki mahkemece değiştirilmiştir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini gözönünde tutarak anlaşmada gerekli gördüğü değişikliği yapabilir ise de bu durumda yapılacak iş, kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunmak, öneri kabul edildiği takdirde buna göre karar vermek, kabul edilmediği ve taraflarca anlaşmaya varılarak mahkemenin de uygun bulacağı yeni bir düzenleme de yapılmadığı takdirde, dava Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma olarak sürdürülüp sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Yasal koşullar oluşmadan, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2014/8958
Karar : 2014/26411
Karar Tarihi :23.12.2014
Taraflarca hazırlanan protokolde çocukla kişisel ilişki sürelerini düzenleyen anlaşma mahkemece değiştirildiği halde, bu hususta tarafların onayı alınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; anlaşma protokolünde mahkemece yapılan değişiklik hakkında tarafların görüşünü almak, anlaşmaları halinde bu anlaşma çerçevesinde, anlaşamamaları halinde ise, taraflardan Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine göre; delilleri sorulup, bu çerçevede bir hüküm oluşturmaktan ibarettir. Bu yönler nazara alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
4. Boşanma Protokolü Nedir ?
Boşanma protokolü, boşanma sürecinde tarafların karşılıklı olarak varacakları anlaşma sonucunda hazırlanan ve resmiyet kazanan belgedir. Bu belge, boşanma sürecindeki tarafların mal rejimi, velayet, nafaka gibi konularda anlaşmaya vardıklarını ve bu doğrultuda mahkemeden boşanma kararı verilmesini talep ettiklerini gösterir. Boşanma protokolü, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirler ve bu doğrultuda bir anlaşmazlık yaşanması durumunda mahkeme tarafından bağlayıcı bir belge olarak kabul edilir. Boşanma protokolü, tarafların kendi istekleriyle ve serbest iradeleriyle imzaladıkları bir belge olduğundan, bu anlaşmanın şartlarına uyma yükümlülüğü de taraflara aittir.
Eşler mali konularda yani, eşe verilecek olan yoksulluk nafakasında ve maddi-manevi tazminat konularında aynı zamanda, çocuğun velayeti, kişisel ilişki kurulması ve çocuğa/çocuklara verilecek olan iştirak nafakası konularında anlaşmış olmalıdırlar. Yapılan protokolde bu hususlar daha sonra kuşkuya yer bırakmayacak şekilde net olmalıdır.
5. Sahip Olunan Malların Paylaşımı
Eşlerin, boşanmanın gerçekleşmesi açısından eşlere ait malların tasfiyesi hususunda anlaşmak zorunda olup olmadıkları tartışmalıdır. Bu nedenle daha sonra farklı itilafların oluşmaması adına boşanma protokolünde mal tasfiyesine yönelik hususların da yer almasını öneriyoruz.
6. Anlaşmalı Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Eşlerden Birinin Vazgeçmesi Halinde Ne Olur ?
Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri iradesinden dönebilir. Bu durumda dava çekişmeli/ihtilaflı boşanma davası haline gelecektir. Dava reddedilmeyecek, çekişmeli olarak devam edecektir.
2. HUKUK DAİRESİ
Esas : 2013/26237
Karar : 2014/10618
Karar Tarihi :08.05.2014
Davacı, dava dilekçesinde; anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini istemiş, dilekçe ekinde boşanma protokolünü sunmuştur. Davalı ise, 15.07.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında boşanmak istemediğini bildirerek davaya karşı çıkmıştır.
Mahkemece; ön inceleme duruşmasının tensiple 09.09.2013 günü yapılmasına karar verilmiş, tarafların birlikte başvurarak, talep etmeleri üzerine, 15.07.2013 günü ön inceleme için duruşma açılmış, bu duruşmada davalı, boşanmak istemediğini bildirerek davaya karşı çıkmıştır. Bunun üzerine mahkeme tarafların görerek, bu sebeple ön inceleme duruşmasını bir defaya mahsus olmak üzere ertelemiş 09.09.2013 tarihli oturumda da delil bildirme imkanı tanımadan davayı yukarıdaki gerekçe ile reddetmiştir. Davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir durumda, taraflara iddia ve savunmaları çerçevesinde delil gösterme ve sunma imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin (1.) ve (2.) fıkralarına göre değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
7. Anlaşmalı Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır ?
Aile mahkemesinde açılmalıdır. Aile Mahkemesi olmayan yerlerde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.